19 Mart 2014 Çarşamba

Çığ ve Deprem Felaketleri

          

     Kışın dağdan kayarak aşağıya doğru hareket eden, ilerledikçe kütlesi ve gücü artan kar kaymasına çığ denir. Çığ esnasında aşağıya doğru hızla hareket eden kar kütlesi, yolu üzerindeki her şeyi ezer veya sürükleyip götürür. Kar yağışının fazla olduğu yerlerdeki dağ yamaçlarında kalın bir kar tabakası oluşur. Bu tabaka, yer çekiminin etkisiyle aşağılara düşmeye hazır durumdadır. Bu düşmeyi kolaylaştıran ve hızlandıran çeşitli etmenler vardır.Kar tabakasının üzerine yağan yağmur, eriyen kar sularıyla birlikte kar tabakasının altına sızar. Gece sıcaklığın düşmesi sonucu alttaki bu su donarak bir buz tabakası oluşturur. Bu buz tabakası da üzerindeki karın yer değiştirmesini sağlayan kaygan bir zemin demektir. Bu nedenle ilkbahar yağışları ile birlikte çığ olayları artar. Havanın ısınması da çığ olaylarına yol açar. Hava sıcaklığının artması ile birlikte karların bir kısmı eriyerek sulu kar özelliği kazanır. Sulu kar ise yamaçlar boyunca kolayca kayar ve çığ olayına yol açar. Yamaçların çıplak olması ve yamaç eğiminin fazla olması çığ oluşumunu hızlandırır. Depremler, şiddetli rüzgarlar, gök gürlemesi ve top atışı gibi olayların yarattığı titreşimler de çığ düşmesine yol açar.


       
     Çığ, ülkemizde özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde dağlık kesimlerde kış ve ilkbahar mevsimlerinde karşılaştığımız büyük can ve mal kaybına neden olan bir doğal afettir. Bu çığ olayları, can kaybı açısından deprem felaketinden sonra ikinci derecede önem arz eden doğal afet durumundadır.

                   
    ÇIĞ AFETİNE KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

      1. Eğimin çok bulunduğu yerler yeterince ağaçlandırılmalıdır.
  
      2.Çığ olma olasılığı kuvvetli olan yerlerde perdeleme yapılmalıdır.
  
      3.Kış sporları çığ alanlarından uzak yerlerde yapılmalıdır
   
      4.Çığ bölgelerinden geçerken gürültü çıkarılmamalıdır.
  
     5.Kara ve demir yolu ulaşımı çığ alanlarının uzağında yapılmalıdır.
  
     6.Yerleşim yerleri çığ alanından uzaklara konmalıdır








      DEPREM

    Dünyanın yer kabuğunda doğal etkenler sonucunda başlayan, ani ve kısa süreli olarak görülen sarsıntılara deprem denir. Deprem saniyelerle ölçülen bir olaydır. Yer kabuğun kırıldığı çizgiye fay hattı denilmektedir. Fay hatları, sürekli olarak kırılmaya ve dolayısı ile deprem meydana gelmesine Ayrıca ana depremi takip eden
küçük depreme de artçı şok denir.Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.





   DEPREME KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

    1.Depreme engel olamayız. Ancak depremin zararlarını en aza indirmek için gerekli önlemler mutlaka    alınmalıdır.

   2.Öncelikle yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.

   3.Büyük binalar betonarme, sağlam yapılmalıdır.

   4.Binaların yapımında depreme dayanıklı kaliteli malzeme kullanılmalıdır.

   5.Mevcut binaların dayanıklılığı arttırmalıdır.

   6.Yapılar yapım sırasında denetlenmeli ve kaçak yapılaşmaya izin verilmemelidir.

   7.Evler tek veya iki katlı olmalıdır.
 
   8.Evlerde banyo ve mutfaktaki dolapların kapaklarına sürgü takılmalı, odalardaki dolap, raf, vb. duvara monte edilip sabitlenmelidir.
 
   9. Ağır çerçevesi olan tablo ve aynalar yataklardan, sandalyelerden ve koltuklardan uzak bir yere asılmalı ve duvara yerleştirilmelidir.
 
  10.Yataklar cam kenarından, asılı eşya ve cisimlerden uzaklaştırılmalıdır.


    Türkiye coğrafi konumu itibariyle dünyada önemli bir deprem ülkesidir. Anadolu Bölgesi'nin merkezi 1. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Türkiye’de depreme neden önemli faylar bulunmaktadır. Bu nedenle de Türkiye'de deprem neredeyse ülkenin tamamını etkilemektedir.

izleyelim için;




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder